Ramazan ve oruç

Müsramazanlüman aleminin, Hicri takvime göre yılın dokuzuncu ayında oruç tutma ibadetini gerçekleştirdikleri kutsal kabul edilen aya “”Ramazan” adı verilmiştir. Ramazan ayı içinde ise; sahurla başlayıp, iftarla sonlanan “Allah’ın rızasını kazanabilmek için yemeden içmeden, cinsel ilişkiden tamamen kesilme” olarak özetlenebilecek şekilde, belirli ritüellerle uygulanan ibadete şekline “oruç” denilmektedir. Oruç; gündoğumundan önceki alacakaranlık ile başlayan, günbatımından sonraki alacakaranlık ile sonlanan bir süreyi kapsamaktadır.

İlk uygulanmaya başladığı dönemde Ramazan aylarının çok sıcak aylara tekabül etmiş olması nedeniyle olması muhtemel, Ramazan kelimesi Arapça kökenli bir kelime olup, “çok sıcak durumda olma” gibi bir anlam ifade etmektedir.

Ramazan ayı; Kur’an-ı Kerim’in ilk ayetlerinin indirildiği gece olan Kadir Gecesi’ni içinde barındıran çok önemli bir aydır. Kadir Gecesi Ramazan ayının 27. gecesidir. Kadir Gecesi ile ilgili olarak Kur’an-ı Kerim’in Kadir Suresi’nde:

Şüphesiz biz O’nu (Kur’an- ı Kerim’i) Kadir Gecesi’nde indirdik. Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır.” buyurulmaktadır.

Oruç; faziletleri çok fazla olan ibadet şekillerinden biridir. “Oruç” kelimesi Farsça bir kökene sahip olup, “günlük” anlamındadır. İslamiyet’le birlikte birçok dinde oruç ibadeti farklı şekillerde de olsa yer almaktadır. Tüm dinlerdeki oruçların ortak noktaları ise “yeme- içme ve cinsellikten uzak olma”dır. İslamiyet’te oruç; İslam’ın beş şartından biridir. Oruç ibadeti; aç kalmaktan çok daha fazla anlam ifade edecek şekilde yerine getirilmelidir. Orucun, fizyolojik anlamdaki faydalarına dikkat çeken uzmanlar, bir makine gibi çalışan bedenin oruç vesilesi ile dinlendirildiğini ifade etmektedirler. Oruç, bedene hitap ettiği kadar ruha ve maneviyata da hitap etmeli; beden kadar ruh da dinlendirilmelidir.

Ramazan ayı oruç ile; sahur ve iftar sofraları ile, paylaşımın, ikramın en çok arttığı, tokların açların halini en çok anladığı, Müslümanların birbirlerine en yakın olduğu dönemi içermektedir. Bu güzel erdemlerin Ramazan ayı ile sınırlı kalmamasının, aslında oruç ibadetinin faziletlerinden daha fazla yararlanmanın da önünü açacağı unutulmamalıdır.