Alzheimer hastalığı

Halk arasındaalzheimer “bunama hastalığı” olarak bilinen Alzheimer hastalığı aslında oldukça ciddi nörodejeneratif ve komplike bir hastalıktır.

Bu hastalığı ilk tanımlayan kişi Alois Alzheimer olduğundan, bu isimle anılan hastalık; yaşlılıkla birlikte kendini gösteren, ilerleyici bir beyin hastalığıdır. En belirgin semptomu olan unutkanlıkla birlikte Alzheimer hastalığının hastanın günlük fiziki aktivitelerini ve bilişsel yeteneklerini bozucu birçok semptomu bulunmaktadır.

Hastalığın nedeni tam olarak bilinememektedir, ancak genetik faktörlerin bu hastalığın oluşumunda etkili olduğu düşünülmektedir. Alzheimer hastalığının teşhisi radyolojik incelemeler ve laboratuvar tetkikleri ile elde edilen veriler doğrultusunda gerçekleştirilmektedir. Bu şekilde doğru tanı koyma oranı %90 civarındadır.

Alzheimer hastalığı ile birlikte görülen zihinsel problemleri şu şekilde sıralamak mümkündür:

  • Unutkanlık/ hafıza kaybı
  • Öğrenme zorluğu
  • Kişileri tanıyamama
  • Günlük basit bilgilerin dahi hatırlanamaması; yol bulamama
  • Karar verme zorluğu

Alzheimer hastalığı ile birlikte görülen psikolojik problemler de şu şekildedir:

  • Huzursuzluk
  • İlgisizlik
  • Agresiflik
  • Uyku düzensizlikleri
  • Halüsinasyonlar
  • Depresyon

Alzheimer hastalığı yavaş yavaş ilerleyen bir hastalık olup, yukarıda belirtilen semptomlar aşama aşama gelişme kaydederler. 5 ila 8 yıl içinde hastaların durumu iyice kötüleşmekte, hatta hastalar yatağa bağlı duruma gelebilmektedirler.

Alzheimer hastalığının kesin bir tedavisi yoktur. Sadece hastalarda görülen semptomların ( uykusuzluk, depresyon, gerginlik, vb.) derecelerine göre etkileri ilaç tedavileri ile azaltılmaktadır. Ayrıca hastalığın ilerleme hızının yavaşlatılmasına yönelik olarak  “kolinesteraz inhibitörleri ” adı verilen preparatlar ile tedavi uygulanmaktadır. Bu ilaç grubu, beyinde oluşan hasarlar nedeni ile ideal oranının altına inen asetilkolin maddesinin miktarının dengelenmesini sağlayarak, zihinsel işlevleri korumaktadır.

Alzheimer hastalarının günlük yaşam konforlarını artırıcı tüm bu çabalara rağmen, bu hastaların yakınlarının da önemli sorumlulukları bulunmaktadır. Hastaların mümkün olduğunca yalnız bırakılmaması, moral ve motivasyonlarının yüksek olmasının sağlanması  gerekmektedir. Alzheimer hastalarının evden yalnız ayrılmaları kaçınılmaz ise, tedbiren, iletişim amacı ile bir telefon bilgisini içeren bileklik ya da kolyeler oluşturularak hastanın üzerinde taşıması sağlanmalıdır.