Güneş tutulmasının etkileri

Güneş tutulmasının dünyamız ve insanoğlu üzerindeki etkilerine dair iddialar dünya genelinde uzun yıllardır tartışılan bir konu olmuştur. Ülkemizde konunun gündeme gelmesi ise 1999 yılında yaşanan güneş tutulması ve ardından gerçekleşen Gölcük Depremi ile birlikte gerçekleşmiştir. Dünyamızdan gözlemlenen ve astronomi biliminde “tam tutulma” olarak nitelendirilen en son güneş tutulması, 11 Temmuz 2010 tarihinde gerçekleşmiştir. Bu tarih öncesinde ve sonrasında da birçok farklı ülkede dünya üzerinde deprem, Tsunami ve yanardağ patlamaları gibi doğal afetlerin yaşanacağına dair iddialar gündeme gelmiştir.

Güneş tutulması aslında zannedildiğinden çok daha sık görülen bir doğa olayıdır. Zira bilindiği üzere güneş tutulması, ayın güneş sistemindeki yörüngesel hareketi boyunca dünyamız ile güneşin arasından geçmesi sonucunda oluşan bir olaydır ki, ay bir yılda ortalama olarak 12 defa dünyamız ile güneşin arasından geçmektedir. Ancak bu aşamada unutulmaması gereken, ayın dünyamız etrafında yaptığı her turda güneş tutulması olayının gerçekleşmediğidir. Bunun nedeni ise dünyanın yörünge düzlemi ile ayınki arasında yaklaşık olarak 5 derecelik bir açı farkı bulunmasıdır. Ortalama olarak her yıl 2 ile 5 arasında güneş tutulması, dünyanın farklı bölgelerinden gözlemlenebilir. Güneş tutulmasının “tam tutulma” şeklinde görülmesi ise daha da nadir bir olaydır.

Tam güneş tutulmasının gerçekleşmesi ile güneşin dünya üzerindeki etkilerinin ayla birleşerek çok büyük bir kuvvet oluşturacağı görüşünün öncelikle bir “iddia” olmanın ötesine geçemediği bilinmelidir. Zira ayın dünyadaki denizler üzerinde gelgit hareketlerine neden olan bir “tesir” kuvveti olduğu bilindiğinden, ay ile güneşin aynı hizaya geldiğinde bu etkinin artacağına dair ilginç ve bilimselliği olmayan bir görüş gelişmiştir. Teorik fizikçiler, astrofizikçiler, jeolog ya da diğer bilim dallarında araştırma yapan bilimadamları bugüne dek ayın güneş ile aynı hizaya gelmediğinde dünya üzerinde bir “tesir” yaratacağına dair herhangi bir sonuca ulaşmamıştır. Bir başka değişle güneş tutulmasının dünya üzerinde doğal afetlere veya insan davranışları üzerinde bir değişe sebep olacağına dair hiçbir bilimsel argüman bulunmamaktadır.

Güneş tutulmasının etkileri üzerine yapılan yorumlar, ayın evrelerinin insan yaşamı üzerinde tesir yarattığına dair “iddialarla” benzerlik gösterir. Zira tıpkı güneş tutulmasında olduğu gibi ayın evrelerinin de insanlar üzerinde bir tesir oluşturduğuna dair herhangi bir elle tutulur bilimsel bulgu yoktur. Depremler gibi güneş tutulmaları da doğal olaylar olsa da, bu iki olayın birbiriyle herhangi bir bağlantısı olduğu bugüne kadar ortaya konmamıştır. Bu aşamada güneş tutulmasının etkileri “bilimsel yöntem” ışığında tespit edilememiştir çünkü bilim evrene materyalist bir bakış açısı ile natüralizm penceresinden bakar. Spiritüalizm ve okültizmin tanımladığı “tesir” ve manyetizma gibi kavramlar üzerinden konu incelendiğinde farklı bir yorum yapılması da mümkündür.