Evde uyulması gereken kurallar

Çocukların erken yaştan itibaren sağlıklı bir psikolojik gelişim süreci geçirmesi ve sosyal topluma başarılı bir şekilde adapte olabilmesi için evde erken yaşlardan itibaren uyulması gereken kurallar belirlenmelidir. “Merhaba, günaydın, iyi günler/akşamlar/geceler, kolay gelsin” gibi sözlerin kullanımı küçük yaşlardan itibaren bir alışkanlığa dönüşmesi halinde çocuğun ilerleyen yaşlarda çevresi ile iletişim kurması da daha kolay hale gelecektir. Yemek alışkanlıklarının şekillenmeye başladığı dönemde çocukların ne yediği kadar, yiyecekleri nasıl bir ortamda yediğine de dikkat edilmesi gerekir. Bu bağlamda “sofra kuralları” adı altında bir takım yaptırımlar “kesinlikle ama kesinlikle kırıcı olmadan ve zorlamadan” uygulanmalıdır. Yemeğe oturmadan önce ellerin sabunla yıkanması, sofrada aile ile birlikte oturma ve “eline sağlık” gibi sözlüklerin kullanımı çocuklar için belirlenen basit kurallar olabilir.

Yemek masasında çocuğa da ayrı bir sandalye konulması dahi çocuğun da ayrı bir birey olduğunu anlaması açısından mühimdir. Çocukların yemek saatlerine uyum göstermesi ve yemeğe aile ile birlikte oturmaması halinde sonradan kendisi için ayrıca yemek hazırlanmayacağını öğrenmesi de oldukça önemlidir. Çoğu ebeveyn kendi ailesinin davranışlarını eleştirirken, farkında dahi olmadan çocuklarına tıpkı anne ve babalarının davrandığı şekilde davranır. Evde konulan kurallara uyması beklenen çocukların bu konuda fazla zorlanmaması ve her zaman ölçülü olunması, bilhassa dikkat edilmesi gereken bir konudur. Sert ve esnemesi asla mümkün olmayan kurallar konulması halde çocuk çok ciddi bir psikolojik travma yaşayabilir. Bu tür erken yaş travmaları ilerleyen yaşlarda önemli psikolojik sorunlara sebebiyet vermektedir.

Çocukların yemek seçmemesi için konulan kurallara yalnızca çocukların değil, “evdeki herkesin” uyması daha olumlu olacaktır. Çocuğun yemek seçmemesi için çoğu aile bir takım kurallar koymakta ancak kendileri de bu kurallara uymadığı için çocuk da anne ve babasını örnek almaktadır. Modellemeyle öğrenen çocuklar için örnek alınacak ilk bireyler anne ve babalardır. Bu sebepten dolayı anne ve babaların evde uyulması gereken kurallar koyarken, empati yaparak kendilerini çocukların yerine koyması gerekir. Bazı kurallar sadece çocuğu kapsasa da, beslenme ve sofra ile ilgili kuralların herkes için geçerli olması beklenir. Ayrıca çocukların bazı yiyecekleri yemesi için yiyeceklerin karıştırılması ve mama haline getirilmesi de damak tadının gelişimini engellediği için oldukça yanlıştır.

Her çocuğun ayrı bir birey olduğu ve kendine ait bir damak zevki olabileceği unutulmamalıdır. Nasıl ki bazı yetişkinler acı yemekten hoşlanırken bazıları bilhassa acıdan uzak duruyorsa, çocukların da bir takım baharatları ya da besin gruplarını sevmemesi söz konusu olabilir. Bu durum anlayışla karşılanmalı ve şayet çocuğun yemek istemediği yemekler vitamin ve mineral açısından alınması gerekli bileşenleri içeriyorsa, benzer bileşenli farklı besin maddelerine yönelmelidir. Son olarak çocukların davranışla ilgili yapılması gerekenlerin birkaç paragraf ile “geçiştirilemeyecek kadar önemli” bir konu olduğu ve bu konuda uzmanlardan yardım alınması gerektiği de unutulmamalıdır.