Deniz salyangozu

İnsanların neredeyse tamamı için çok ilginç ve bazılarına göre de mide bulandırıcı bir canlı olan salyangoz, aslında deniz ya da kara salyangozu olarak ayrılmamaktadır. Salyangozlar, yumuşakçalar şubesinin mensubu olan canlılar olmakla birlikte bu şubenin alt sınıfı olan Orthogastropoda ailesinin fertleridir. Yeryüzünde nemin olduğu hemen hemen her yerde görülebilen salyangozlar, denizlerde ve tatlı sularda yaşar. Salyangozların vücutlarının oldukça büyük bir bölümü tıpkı insanlarda olduğu gibi sudan oluştuğundan, doğrudan suyun içinde yaşamayan türleri de su ve neme yakın bölgelerde görülmektedir.

Yağışın bol olduğu ve rutubetin yoğun olduğu bölgelerde yaşayan salyangozlar, böylece vücutlarındaki suyu da kaybetmezler. Bu canlılar için vücutlarındaki su çok önemli olduğundan yaz sıcaklarında kolaylıkla kuruyarak veya kış aylarında donarak ölebilirler. Havanın çok soğuk olmadığı sonbahar aylarında ve bahar mevsiminin ilk döneminde yeryüzünde daha aktif bir şekilde görülen salyangozlar, havalar ısındıkça ya da soğudukça kendilerini toprak altına da gömebilir. Deniz popülasyonunda da çok sık rastlanılan canlılar olan salyangozlar, ülkemizde birçok insanın “şeytan minaresi” olarak bildiği canlılar olarak da gözlemlenir.

Kabukları ile gövdeleri arasında sümüksü bir yapıda bulunan bir madde sayesinde vücutlarındaki nemi muhafaza eden salyangozlar, deniz yaşamında oldukça farklı şekillerde görülebilir. Denizde yaşayan bazı salyangoz türlerinde herhangi bir kabuk oluşumu bulunmazken, bazı türleri de karaya yaşayan akrabalarına benzemektedir. Gerek denizde yaşayan gerekse de karada yaşayan türleri olsun salyangozların büyük bir bölümü otçuldur. Ancak bilimadamları son yıllarda yaptıkları araştırmalarla etçil alışkanlıkları olan salyangoz türlerini de keşfetmiştir. Denizde yaşayan salyangozlar da tıpkı karadaki kuzenleri gibi bitkilerle beslenebilmektedir.

Kara salyangozları nemli bitki kökleriyle beslendikleri için sayılarının fazla olması durumunda ekinlere ciddi zarar verebilmektedir. Ülkemizde çiftçiler tarlalarında çok fazla salyangoz olması durumunda bitki köklerine sarımsak suyu dökerek salyangozları uzak tutmaya çalıştığı gibi, toprağın çeşitli bölgelerine bakır levhalar yerleştirmeyi de denemektedir. Bilimsel bir kanıtı olmamasına rağmen halk arasında, salyangozların arkalarında bıraktıkları sümüksü sıvı ile bakırın etkileşime girerek elektrik akımı ürettiğine ve bu elektrik akımının da salyangozları uzak tuttuğuna inanılmaktadır. Ancak belirtildiği üzere bu tür bir etkinin bilimsel gerçekliğinden söz etmek şuan için mümkün değildir.