Aile birliğinin önemi nedir?

Aile, cemiyetlerin en küçük öğesi durumunda. Cemiyeti oluşturan en küçük uzuv olması, bir milletin maddi ve manevi anlamda sıhhatli olmasının sağlanmasında aileyi, önemli bir statüye koyuyor. Bu nedenle aile ile alakalı bakanlıklar, kanunlar tahsis edilmiş, aileyi yaralayıcı, bozucu, sıkıntılara Ailemizin hayatımızdaki önemi nediratacak durumların kontrol altına alınması sağlanmış. Ancak gelişen dünyanın yanlış bir takım bağlantılarla insanları yönlendirmesi, ailevi temelleri kökünden sarsmış, milletlerin sıhhatli ilerleyişlerini yaralayıcı nedenlere sebep olmuştur.

Aile, evlilik müessesesinin  güzel bir sonucu olarak karşımıza çıkar. Ancak bu oluşumun sağlanmaya çalışıldığı süreç içerisinde evlenecek olan şahısların “küfüv” kavramına dikkat etmeden bir araya gelmeleri, evliliklerin sonunun ebter olmasına sebep olmakta. Sadece denklik dediğimiz kurumun şartlarına riayet etmemek, evliliklerin, dolayısıyla aile kurumunun hayatiyetini sonlandırmamakta, gelişen çağdaş yaşamın, insanlara biçtiği misyonların aşırı bireyselliği öngörmesi, mutlu bir yuvanın tesis edilmesi ve yürütülmesinde, anlaşmazlıklara sebep olan başka temel problemlere gebe oluyor.

Aile içerisinde kadın ve erkek, iletişimsizlik nedeniylede evlilik süreçlerini yürütemiyorlar. Kadın ve erkek arasında yaşanan evliliğin zorla olması da, aile kurumunun tesis edilmesine engel bir durum. Ailenin gerçek anlamda topluma yararlı olabilmesi için, kadın ve erkeğin bir vizyon sahibi olarak bir araya gelmeleri gerekir. Bu vizyon kültürlerden kültüre farklılık arz etse de, aileyi ilelebet ayakta tutacak bir bağın kurulamaması, ailenin cemiyete olan faydasının görülmesine engel olur. Bu bağın aşk olduğunu düşünenler olabilir ancak aşk,  kadın ve erkeğin bir çatı altında evlenmesini sağlayabilecek vitrin iken, kadın ve erkeğin bu aşk penceresini genişletemeyip ortak bir payda da evliliklerini yürütebilecek bağı kuramamaları, kavga, gürültü, güvensizlik gibi sonuçların doğmasına sebep oluyor.

Yani aile olabilmek, ailenin tanımında var olan “milletin en alt uzvu, milleti oluşturan, sağlıklı ve sıhhatli olması sağlayan” sıfatına layık olabilmek için, kadın ve erkeğin bir çatı altında yaşama tutkusunun, manevi bir bağa, kutsal bir emre, aile olmanın ötelerden gelecek bir sevaba, ödüle, münkalib olacağını bilmeleri ve bu hassas bağ içerisinde birleşmeleriyle mümkün olur.