Vejetaryen beslenme
Vejetaryenlik kısaca, kişisel ve diğer farklı nedenlerden ötürü kişinin et ve et ürünlerini yememesidir. He ne kadar Türk Dil Kurumu(TDK) “etyemezlik” kelimesini önermiş olsa da, ülkemizde genel olarak bu beslenme alışkanlığına vejetaryenlik ve bazen de yanlış olarak vejeteryanlık denmektedir. Küçükbaş veya büyükbaş fark etmeden, tüm kümes hayvanları da dahil olmak üzere et yemeyen vejetaryenlerin bazıları bu hayvanlardan elde edilen ürünleri tüketmeyi de reddeder. Ayrıca günümüzde yararları herkes tarafından bilinen balık ve balıktan elde edilen tüm ürünler de vejetaryenlerin beslenme listesinde bulunmamaktadır. Balık ve balık ürünleri haricinde bazı vejetaryenler diğer tüm deniz ürünlerini de yemeyi reddetmektedir.
TDK tarafından “etyemezlik” olarak isimlendirildiği için toplumda vejetaryenlerin sadece et yemediği düşünülmektedir. Burada “vegan” olarak bilinen beslenme biçimi de devreye girmekte ve külliyen bir anlam karmaşası yaşanmaktadır. Lacto Vejetaryenlik, Ovolacto Vejetaryenlik ve Su Vejetaryenlik olarak üç farklı anlayışın hakim olduğu vejetaryenlikte, yan ürünlerin tüketimi konusunda farklılık bulunur. Zira bazı vejetaryenler sadece kümes hayvanlarını yememekte ve süt ya da yumurta gibi ürünleri tüketmektedir. Ayrıca bu ürünlerden elde edilen “jelatin” gibi pasta yapımında kullanılan ürünleri yemeyi reddeden vejetaryenler de bulunmaktadır. Pastaları süslemekte kullanılan ve yüzeye parlak bir görünüm kazandıran jelatin, hayvanların iliğinden yapılmaktadır. Bu sebepten ötürü hayvansal bir gıda olan jelatin, bazı vejetaryenler tarafından tüketilmemektedir.
Halk arasında vejetaryen beslenmenin sağlıksız olduğu ve vejetaryen beslenmenin uzun süre devam ettirilmesi halinde birçok sağlık sorunuyla karşılaşılacağına dair bir düşünce hakimdir. Her ne kadar tam anlamıyla sağlıklı bir biçimde yapılması zor olsa da, doğru bir beslenme programı uygulanması ve bu programa da uyulması halinde vejetaryen beslenmenin sağlık açısından herhangi bir zararı bulunmamaktadır. Ayrıca vejetaryen beslenmenin bazı hastalıkların oluşumunu engellemeye ve tedavisinin daha kolay hale gelmesine yardımcı olduğuna dair görüşlerde bulunmaktadır. Nitekim Kanada Diyetisyenler Birliği (Dietitians of Canada,DA) ve Amerikan Diyet Derneği (American Dietetic Association, ADA) bu görüşü savunan ulusal sağlık organizasyonlarının başında gelmektedir.
ADA ve DA tarafından yapılan açıklamalar, vejetaryen beslenmenin doğru yapıldığında sağlıklı olduğunu söylemektedir. Ancak burada atlanmaması gereken en önemli nokta, bu tür bir beslenme alışkanlığında protein ve amino asitlerin yeterli şekilde alınmasıdır. Protein ve amino asitler normal beslenmede et, balık ve hayvansal gıdalardan alınmaktadır. Bu nedenle vejetaryen beslenenlerin sağlıklı kalabilmesi için muhakkak protein ve aminoasit ihtiyacını karşılayacak sebzeleri, tahılları, yumurta ve süt ürünlerini tüketmelidir. Söz konusu veganlık olduğunda ise beslenmeye gösterilmesi gereken özen katlanarak artmaktadır.