Dikiş makinesinin icadı

Tekstil sektörü kavramının oluşmasını sağlayan ve Avrupa’nın sanayileşmesinin itici güçlerinden biri olan dikiş makineleri, 18. yüzyılın başlarına kadar uzanan bir geçmişe sahiptir. Birçok farklı tekstil ürününün dikilerek kullanıma hazır hale gelmesini sağlayan dikiş makineleri günümüzde varlığını mekanik ve elektronik destekli bir şekilde sürdürmektedir. Dikiş makinesi olarak sayılabilecek öncü modelleri 18. yüzyılın başlarından itibaren yapılmaya başlansa da, gerçek anlamda ilk dikiş makinesinin ancak 18. yüzyılın ortalarına doğru kullanılmaya başlandığı söylenebilir.

ABD’li bir mucit olan Elias Howe, 1846 yılında modern anlamda dikişi makinesi olarak kabul edilebilecek ilk makineyi icat etmeyi başarmıştır. İki iplik kullanarak dikim yapan bu model, dikilen kumaşın alt bölümünde bir ilmik oluşturarak gerçek anlamda bir dikiş makinesi görevi görmekteydi. Elias Howe bu icadı ile tekstil sektörünün hızla gelişmesine katkı sağlamış ve bu durum diğer pek çok mucit ile işadamının ilgisini çekmiştir. Nitekim takip eden yıllarda İsa Singer, Alien Winslow ve John Baohelder gibi isimler Howe’nin tasarımını daha da geliştirerek dikiş makinelerinin çok daha işlevsel hale gelmesini sağlamıştır.

Dikiş makinelerinin çok daha pratik bir kullanım sunması ile birlikte ABD ve Avrupa’da makine kullanımı yaygınlaşmaya başlamıştır. Makine ile dikim hız anlamında büyük avantaj sağladığı gibi elde dikmeye nazaran oldukça zahmetsiz dikiş imkanı sunmaktaydı. İlerleyen yıllarda yeni modellerin ortaya çıkması ile birlikte dikiş makineleri çok daha sağlam bir dikiş imkanı sunarak, tekstil ürünlerinin dayanıklı hale gelmesini de sağlamıştır. Farklı dikiş modellerini de uygulayabilen öncü tasarımlar, dikiş konusunda çok daha geniş seçenekler sunarak görsel anlamda farklı tercihler yapılabilmesine imkan tanımıştır.

Dikiş makinelerinin çalışması için gereken kuvvet önceleri el ile sağlanırken kısa süre içinde dikiş esnasında her iki elin de serbest kalmasını sağlayan ayakla güç verilen modeller ortaya çıktı. Dikiş yapan kişinin ellerini etkili bir biçimde kullanabilmesini sağlayan ayak pedallı modeller, son derece hızlı ve daha az yorularak dikim imkanı sunmuştur. Elektriğin dünya genelinde yaygın bir şekilde kullanılması ve evlerde de elektrik enerjisinden faydalanılması ile dikiş makineleri de kimlik değiştirmiş ve elektrik enerjisinden faydalanır hale gelmiştir. Elektrik enerjisi ile dikiş makineleri çok daha verimli bir şekilde çalışır hale gelmiş ve sanayileşme süreci için önemli elemanlardan biri olmuştur. Ayakkabı dikiminden nakış işlemeye kadar birçok farklı alanda da kullanılan yeni nesil dikiş makineleri halen geliştirilmektedir.