Endüstri Devrimi

Sanayi Devrimi olarak bilinen ve insanlık tarihi açısında önemi oldukça büyük olan Endüstri Devrimi, 1700’lerden itibaren Avrupa merkezli yaşanan teknolojik gelişmeler doğrultusunda gelişmiştir. Avrupalı bilim adamlarının bilim teknik alanında yaptığı kapsamlı çalışmalar, ilk olarak buharın bir enerji kaynağı olarak kullanılabileceğinin anlaşılması ve daha sonrasında da bu gücün kullanımını sağlayan mekanik cihazların yapımına olanak sağladı. Buhar gücü ile çalışan makinelerin insan gücüne kıyasla büyük bir verimlilik sağlamasının haricinde, üretim maliyetlerinin de düşmesiyle endüstriyel alanda inanılmaz bir gelişim süreci de böylece başlamış oldu.

Günümüzde Endüstri Devrimi olarak adlandırılan süreç aslında tüm Avrupalı bilim adamlarının yaptığı çalışmalarla sayesinde gelişen ve 18. yüzyıldan başlayarak 20. yüzyılın başlarına kadar devam eden oldukça geniş kapsamlı bir gelişme olsa da, ilk olarak Büyük Britanya’da başladığı söylenir. Kısa süre içerisinde Batı Avrupa coğrafyasında yaygın bir şekilde kabul gören makine gücüne dayalı üretimden Kuzey Amerika da nasibini almıştır. Teknolojik gelişmelerin endüstriyel üretimi çok daha hızlı ve düşük maliyetli bir hale getirmesinin devrim niteliğinde bir gelişme olduğunu çabuk fark eden Japonya da, Endüstri Devrimi süreci içerisinde yerini almıştır.

Endüstri Devrimi ile ilgili olarak okullarda gençlere birçok nedenler ve maddeler öğretilse de aslında bu sürecin yaşanması hem insanoğlunun içinde yaşadığı evreni anlamak için bilimsel araştırmalar yapmasıyla hem de artan nüfusun ihtiyaçlarının karşılanması için yeni yöntemler geliştirilmek “zorunda” olunmasıyla alakalı bir durumdur. Dünya nüfusunun 1 milyarı geçmesinin ardından özellikle insanların büyük kentlerde yaşamaya başlaması, artan insan ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir üretim sisteminin doğmasını gerektirdi. Kırsal alandan kentlere göç eden insanların da hazır işçi gücünü oluşturması ile tüm şartların hazır hale gelmesiyle Endüstri Devrimi’nin yaşanması da bir anlamda kaçınılmaz hale geldi.

1763 yılında İskoçyalı bir araştırmacı olan James Watt’ın buhar gücü ile çalışan ilk makineyi icat etmesiyle başladığı söylenebilecek Endüstri Devrimi, günümüz modern dünyasında dahi etkileri süren ve ekonomik olduğu kadar sosyokültürel etkileri de olan bir süreçtir. 1800’lerin ortalarında itibaren insanoğlunun buhar gücü ile çalışan makineler ile gemileri okyanus ötesine geçirebilmesi ile üretim sistemlerinde yeni bir dönem başladığından, bu süreç bir “devrim” olarak nitelendirilmiştir.