Psişizm

Metafizik yönü ağır olan bir inceleme alanı olan Psişizm, insanlar kadar diğer canlıların “fenomen” olarak tanımlanan davranışları veya dürtüleri ile ilgilenir. Bitkisel ve hayvansal psişizm olmak üzere oldukça farklı inceleme alanları olan Psişizm, psişik fenomenlerin tamamı ile yakından ilgilidir. Bitkisel Psişizm alanında çalışan parapsikologlar, bitkilerin insanlar üzerine çeşitli etkiler yarattığına ve insan düşüncelerine tepki verdiğini iddia etmektedir. Bitkilerin de tıpkı insanlar gibi çevrelerindeki olaylara tepki verdiğini ve bazı heyecan türlerine kapılabildiğini söyleyen parapsikologlar, bitkilerde görülen bu olayları inceler. İnsanların heyecan, kızgınlık, nefret gibi hislerini algılayarak benzer tepkiler verebilen bitkilerin bu özelliklerini bilimsel yöntemlerle incelemek ve ispat etmek için çalışan Bitkisel Psişizm parapsikologları, bitkiler ile iletişim kurmanın yollarını da aramaktadır.

Hayvansal Psişizm ise tamamen hayvanlarda görülen ve fenomen olarak tabir edilen olaylarla ilgilenir. Bu alanda oldukça kapsamlı çalışmalar yapan Hayvansal Psişizm parapsikologları, kısaca paranormal yetenek olarak açıklanabilecek ESP’nin bazı hayvan türlerinde insanlardan dahi daha yüksek seviyede olduğunu saptamıştır. Hayvanların beş duyu organı haricinde bir takım psişik duyu çeşitlerine de sahip olduğunu iddia eden parapsikologlar, bir takım bilimsel deney ve gözlemler ile bu duyuları ortaya çıkartmak ve anlamak için çalışmaktadır.

Modern Psişizm’in babası olarak kabul edilen J.B. Rhine, kendi kurduğu Amerikan Parapsikoloji Kurumu’nda birçok hayvan üzerinde bilimsel incelemeler de bulunmuş ve bazı hayvan türlerinin kendine has psişik güçlere sahip olduğunu ileri sürmüştür. Rhine yaptığı çalışmalar sonucu bazı hayvanların “gelecekte” sahiplerinin veya kendi başlarına gelebilecek kötü olayları önceden hissedebildiğini ve/veya görebildiğini iddia etmiştir. Ayrıca günümüzde de dünya üzerinde farklı yerlerde hayvanların psişik güçleri hakkında yapılan çalışmalar, bir takım hayvanların kendi yavrularından uzak olmalarına rağmen onların öldüğünü hissedebildiklerini ortaya çıkartmıştır.

Tüm bunların haricinde günümüzde birçok bilimadamı bazı kuş türlerinin yuvalarından yüzlerce kilometre uzakta olmalarına rağmen tamamen yabancı bir çevreden doğrudan ve hatasız olarak yuvalarına uçabildiğini kanıtlamıştır. Her ne kadar bilimadamları kuşların bu hareketi dünyanın manyetik alanını okuyabilmeleri sayesinde yaptığını ileri sürse de, bu konuda birçok farklı görüş de bulunmaktadır. Ayrıca benzer durumların karada yaşayan hayvanlar tarafından yapılabildiği de bilinmektedir.