Demirin özellikleri

Latince ismi “Ferrum” olduğu için günümüzde bilim dünyasında “Fe” sembolü ile ifade edilen Demir, 26 atom numarasına sahiptir. Dünyanın yapısının büyük bir çoğunluğunu oluşturan Demir aynı zamanda yerkürede en çok bulunan metal olma özelliğine de sahiptir. Bilim adamları her ne kadar gözlem yapma fırsatına sahip olmasa da, dünyanın çekirdeğindeki sıvı ortamın da aslında bir tek bir Demir kristalden veya Demir ile Nikel(Ni) karışımından oluştuğunu düşünmektedir. Uzaydan ve doğrudan Güneşten gelen zararlı ışınların yerküreye etki etmemesi sağlayan dünyanın manyetik alanın da, yerkürenin merkezindeki çok yüksek sıcaklıklarda yoğunlaşan Demir sayesinde oluştuğu tahmin edilmektedir.

Doğada çok nadir bir şekilde saf element halinde bulunabilen Demir, büyük bir çoğunlukla cevher olarak yeraltından çıkartılır. Demir cevherlerinde Demir haricinde birçok farklı yabancı madde de bulunduğundan, cevherin çıkartılmasından sonra işlenerek Demirin ayrıştırılması gerekir. “Kimyasal indirgeme” denen bu ayrıştırma yöntemi, cevherdeki diğer maddelerin Demirden uzaklaştırmasını sağlar. Dünya genelinde cevherlerden çıkartılarak işlenen ve endüstriyel sanayide kullanıma hazır hale getirilen Demirin büyük bir çoğunluğu, modern endüstrinin en önemli hammaddesi olan Çelik yapımında kullanılmaktadır. Çelik, Demir elementinin Karbon(C) bileşenle alaşımlanması ile elde edilir.

Pik ve Dökme Demir olarak bilinen alaşımların yapılmasında, Demir ile Karbon yüksek sıcaklılara kadar ısıtılır. Yaklaşık olarak %96 oranında Demir ve %3 oranında Karbon içeren bu alaşım, aslında işlenme aşaması için oldukça kırılgan bir yapıya sahiptir. Demirin Karbon ile alaşımlanması sonucunda oluşan Çelik, Dökme Demir veya Pik gibi ürünlerin tamamı döküm için uygun özelliğe sahip olsa da, “Dekarbürize” denen bir işlemden geçirilerek Karbonun büyük bölümünün uzaklaştırılması gerekir. Dekarbürize işlemi ile Demir alaşımın içindeki Karbonun uzaklaştırılması, elde edilen ürünün çok daha yüksek bir mukavemete göstererek endüstriyel hammadde haline dönüşmesini sağlar.

Arkeologlar yaptıkları çalışmalar sonucunda insanoğlunun M.Ö. 4 bin civarından beri Demiri çeşitli amaçlar ile kullandığını ortaya çıkartmıştır. Özellikle bilinen medeniyetin başlangıcı olarak kabul edilen Sümerler, av ve süs eşyası yapımında Demiri kullanmıştır. Ayrıca Eski Mısır medeniyetinin de Demiri 6 bin yıl önce mızrak ucu, kılıç ve çeşitli süs eşyası olarak işleyebildiği bilinmektedir. Altın veya Gümüş ile kıyaslandığında Demir çok daha eski dönemlerden beri kullanılmaktadır ki, bunun en büyük nedeni de Demirin çok kolay bir biçimde korozyona(aşınma) uğramasıdır. Ayrıca bilimadamları tarafından M.Ö. 3 bin 500’lere tarihlendirilen Eski Mısır’a ait bazı Demir süs eşyalarının meteor taşlarından yapıldığı da bilinmektedir.

Rahnansaika