Çok hapşırmanın nedenleri

hapşırmaİnsanoğlu dışındaki pek çok canlıda da görülen ve bir refleks olarak kabul edilen hapşırma istense dahi kontrol edilmeyen bir biçimde akciğer kaslarından kasılmasıyla başlayan ve tüm bedenin sarsılmasıyla solunum yolundan çok hızlı bir biçimde hava çıkmasına neden olan doğal bir harekettir. Vücut için yararlı olan hapşırma hareketi burun mukozasındaki, üst ve alt solunum yollarındaki ve ağız boşluğundaki yabancı partiküllerin yani küçük zerreciklerin dışarı atılmasını sağlar. Hava kirliliğinin yoğun olduğu bölgelerde insanların daha sık hapşırması, solunan havanın içindeki yabancı maddelerin burunun arka bölümü uyarması ve hapşırma refleksinin de tetiklenmesinden kaynaklanır. İnsanoğlu hapşırarak solunum yolunda bulunan ve insanoğlunu rahatsız eden ya da hastalıklara neden olabilecek yabancı cisimleri vücudu terk etmesini sağlamaktadır.

Ülkemizde hapşıranlara “çok yaşa” denmesinin, yüzlerce yıl öncesinde insanların hapşırıldığında ruhun dışarı kaçacağına dair batıl inançlara sahip olduğu ve bu nedenle de hapşıranlara “çok yaşa” dendiğiyle ilgili yorumlar dahi bulunmaktadır. Alerjik reaksiyonlarda da burun bölgesinde yer alan ve hapşırma refleksinin tetiklenmesine neden olan bölge sürekli bir şekilde uyarılmaktadır. Ayrıca herkesin bildiği üzere nezle veya grip gibi hastalıklarda da burun hassasiyeti artmakta, bu da hastanın çok daha sık bir şekilde hapşırmasına sebep olmaktadır. Burun vücuda yabancı partiküller girmeye çalıştığında hapşırma refleksinin tetiklenmesi için beyne sinyal göndermekte ve beyinde akciğer kaslarının kasılması ile başlayan ve hapşırmayla sonlanan refleksi devreye sokmaktadır.

Doğrudan burnun beyinle iletişim kurması sonucunda beynin vücuda bir tepki olarak yaptırdığı hapşırma hareketi bir refleks olduğundan, zorlanmasıyla “belki” bir müddet ertelenmeye çalışılsa dahi kontrol edilemez. Özellikle aniden ve çok şiddetli bir şekilde beliren hapşırma reflekslerinde kişi adeta ne olduğunu dahi anlayamadan biranda hapşırabilir. Bu tür durumlarda kişi aniden gelen hapşırma isteğine karşı koyamamakta ve çok kısa bir süre içinde aldığı derin nefesi ani bir şekilde dışarı vererek, akciğerlerindeki havanın 150 kilometreyi bulan bir hızla dışarı çıkmasını sağlayabilmektedir. Bu denli yüksek bir hızla vücut dışına atılan hava, beraberinde solunum yolundaki tüm yabancı maddeleri; ağız ve burun salgısının da bir kısmıyla birlikte dışarı taşımaktadır. Sonuç olarak hapşırma refleksi sayesinde kişinin solunum yolu temizlenmekte ve daha rahat nefes alması mümkün olmaktadır.