Rekabetten kaçın!
Rekabetten kaçılabilir mi diye eleştiride bulunabilirsiniz. Rekabetin insanı geliştiren bir yarış olduğunu söyleyebilirsiniz. Bunların hepsine katılıyoruz tabi ki, kendinizle rekabet yapmanız her günün dünden daha iyi olmasını sağlar. Sizi sürekli geliştirir ve istikbalinizin daha refah içinde olmasını sağlar. Ama nasıl ve kimle rekabet edileceğini bilmiyorsanız, zararlara muttali olmaya hazır olmalısınız. Neden insanlar başkalarını geçmek ve yenmek için mücadele ediyorlar anlamıyorum. Bilgili ve başarılı olmanın kıyası, karşıdakini yenmek ve geçmekle olmamalı. Bu sürükleyici bir başarının önünde duracak olan en büyük engel olur. Ama çocukluktan bu yana sürekli yarış içerisinde olduğumuzdan bu durumdan kurtulmakta zor olur.
Eğer, girişimciyseniz bulunduğunuz sektör içerisinde sizden senelerce önce yer alan firmalarla yarışmak ve onların her geçen zaman büyümesine rağmen sizin büyüyememeniz işinize olan sevginizi ve motivasyonunuzu düşürüyor. Elbette onların neler yaptıklarını ve işlerini nasıl büyüttüklerini incelemeniz gerekir. Ama onların yükselişinden rahatsız olarak “ben bu işi yapamayacağım” diyorsanız, rekabet sizin için tatlı değil, acı bir gerçek olur. Bunun yanında ben girişimcilere rekabetin en az olduğu alanlara açılmalarını ve işlerini en ufaktan en yükseğe getirmelerini tavsiye ederim.
Küçük pazarların müşterisi de küçüktür ama ilk girişimlerin başarılı olması adına küçük rekabetli pazarı hedeflemek, başarmak ve bilgi, tecrübe edinmek açısından verimlidir. Bu bilgi, tecrübe ve deneyimler sayesinde ise daha büyük rekabetli alanlarda yarışabilme gücü ve enerjisine sahip olursunuz. Niş Pazar araştırması yaparak, küçük pazarları keşif edebilirsiniz. Niş pazarlama günümüzde en çok yeni girişimciler tarafından tercih ediliyor. Facebook da bu şekilde büyümüş ve uluslar arası bir firma olmayı başarmıştır. Sizde rekabetten kaçın ve en küçük pazarları hedef alın!