Güven telkin etme

guvenHer türlü ilişkide tarafların birbirlerinden ilk beklentisi “güven”dir. Güven bir konuda bir kişinin ya da bir tarafın birşeyi yapacağına ya da yapmayacağına olan inancı ifade eder. Eşler arasında geçerlidir, arkadaşlar arası geçerlidir, aile bireyleri arasında geçerlidir, her türlü (mevuzat, hukuk, organizasyon açısından) altyapıya rağmen ticarette dahi güven geçerlidir.

Güven telkin etmek bu açıdan hem sosyal hayatta, hem profesyonel hayatta, hem de özel hayatta önemli bir ihtiyaçtır. Peki, güven telkin etmek için ne yapmak gerekir?

  • Güven, karşı tarafın neyi yapıp, neyi yapmayacağımıza olan inancı olduğuna göre kendimizi en iyi şekilde tanıtmamız önemlidir. Bunu hem sözlerimizle, hem de davranışlarımızla gerçekleştirmeliyiz. Kapalı kutuların içinde ne olduğundan emin olmak nasıl mümkün olamazsa, insanın da kapalı olanı güvensizlik yaratır.
  • Tutarlı ve istikrarlı olmak güven telkin etmenin olmazsa olmazıdır. Belli durumlarda verdiğimiz tepkiler, gerçekleştirdiğimiz davranışlar tutarlı olmalıdır, ki karşı taraf bize dair bir izlenim edinebilsin ve bu izlenimler ile bir güven duygusu hissedebilsin. En büyük hayalkırıklıkları ve güven kayıpları kişilerin bazı durumlarda her zaman verdiği tepkinin tersine bir tepki vermesi durumunda yaşanmaktadır.
  • Belirli prensipleri, değerli, kuralları olan biri olmak güven telkin etmenin olmazsa olmazıdır. Çoğu zaman karşımızdaki kişinin söylediği ve yaptığı kendi çıkarlarımız ile örtüşmese de gösterdiği duruş ve sergilediği tutarlılık ile o kişiye güven ve saygı duyarız.
  • Güven duymasını istediğimiz kişilerde, özellikle özel hayatımızda yer alan kişilerin bize güven duyması istediğimizde bu güveni telkin etmenin yolu her koşulda yanında olmak ve olacağımıza dair mesajları her vesile ile vermektir. Toplumda “iyi gün dostu” olarak bilinen kişilerden olmamak, sevdiklerimizin bize ihtiyaç duydukları zor günlerinde de yanında olmak olmalıdır en büyük gayemiz.

Güven duygusu toplum içinde yaşanan her türlü ilişkinin ve anlaşmanın temel taşıdır. Bu taş yeterli miktarda temelde yer almadıkça üzerine kurulacak olan her türlü bina bir gün yıkılmaktan kurtulamayacaktır.