Mars gezegeninin özellikleri

Güneş’ten itibaren sırayla sayınca dünyamızdan sonra 4. gezegen olan ve bilinen insanlık tarihi boyunca renginden dolayı “Kızıl Gezegen” olarak isimlendirilen Mars, Antik Yunan mitolojisinde dahi yer alan ve çoğu kişi tarafından “Merih” olarak da bilinir. Mars gezegenin günümüzde de Kızıl Gezegen olarak isimlendirilmesinin nedeni, Mars’ın yüzeyinde bulunan “Demir Oksit” nedeniyle dünyamızdan gezegenin kızıl renk görülmesidir. Dünyamıza birçok benzer özelliği bulunan Mars’ta, ayrıca dünyanın uydusu olan Ay’a da benzer yapılar gözlemlenmektedir. Ay yüzeyindeki gibi yüzeyinde birçok meteor krateri bulunan Mars, bunun dışında dünyamıza benzer volkan, çöl ve vadi gibi alanlara da ev sahipliği yapmaktadır.

Mars gezegeninde yer alan vadi ve çöller dışında mevsimsel özellikleri de dünyamıza benzetilmesini sağlamaktadır. Mars gezegenin döngüsel hareketi sonucunda oluşan yörünge periyodu, gezegende dünyaya benzer mevsimlerin görülmesine neden olur. Teknolojik gelişmeler sonucunda 20. yüzyılın sonlarından itibaren hakkında çok fazla bilgi edinilen Mars, Güneş Sistemi’nde yer alan tüm gezegenler içinde bilinen en büyük dağın bulunduğu bir gezegendir. Ayrıca Mars yüzeyinde bulunan ve Valles Marineris ismiyle tanınan vadi de, yine Güneş Sistemi’nin bilinen en büyük kanyonudur. 2008 yılında yapılan incelemeler sonucunda Mars’ın Kuzey yarımküresinde, 10 kilometre uzunluğunda ve 8,5 kilometre genişliğinde bir meteor krateri bulunduğu da öğrenilmiştir.

Mars’ın birçok farklı özelliği olmasının yanı sıra günümüzde bilimadamlarının bu gezegen hakkında bu kadar çok araştırma yapmasının en büyük nedeni de, Mars’ın Güneş Sistemi dahilindeki tüm gezegenler içerisinde dünyamızdan sonra yaşama en elverişli ortama sahip olmasıdır. Bilimadamların birçoğu, Mars için “ölü bir gezegen” tanımını kullanmamakta ve Mars’ı “ölmekte olan bir gezegen” olarak tanımlamaktadır. Yapılan araştırmalar Mars gezegeninde hala sıvı halde su bulunduğunu ortaya çıkartması, Mars’ın dünyamızdan sonra içinde yaşam gelişebilecek en uygun gezegen olduğunun anlaşılmasını sağlamıştır.

Önce 2005 yılında kutup bölgeleri üzerine ve sonrasında 2008 yılında da orta bölgeler üzerine yapılan araştırmalar, Mars gezegeninde hala devasa buzul kütleleri olduğun ortaya çıkartmıştır. 31 Temmuz 2008 yılında düzenlenen ve NASA’nın bir projesi olan Phoenix Mars Lander aracı, Mars yüzeyinden toprağından örnekler almayı başarmış ve bu örneklerin içinde buz kütlelerine rastlanmıştır. Mars ayrıca Güneş Sistemi’ndeki diğer gezegenler arasında yüzeyinde en çok uzay aracını barındıran gezegendir. Üzerinde birçok araştırma yapılan ve yörüngesinde hala Mars Odyssey, Mars Orbiter ile Mars Express olmak üzere 3 uyduyu barındıran Mars gezegeni, sıradan bir gezegen olmanın çok ötesindedir. Son 10 yıl içerisinde gayzer yani sıcak su fışkırması gerçekleştiğini düşünen bilimadamları, Mars’ın geçmişte çok büyük su kaynaklarına ev sahipliği yaptığını düşünmektedir.