Rockefeller Ailesi

Günümüzde gerek siyasi çevreler gerekse de ekonomi çevrelerince hakkında en çok araştırma yapılan ve son yıllarda ülkemizde de büyük bir merak konusu haline gelen Rockefeller Ailesi, bilinen insanlık tarihinin tartışmasız en zengin ailesidir. Bu ailenin kurucusu olarak kabul edilen ve 98 yıllık ömrüne inanılmaz bir servet sığdıran John Davison Rockefeller, ayrıca bireysel anlamda “açık ara” tarihin en zengin insanıdır. John Davison Rockefeller 1937 yılında öldüğünde arkasında 912 milyon dolarlık bir servet bırakmıştır ki; bu servet dünyanın en fazla değer kaybeden parası olan doların geçirdiği enflasyon göze alınarak günümüze uyarlandığında, “190 milyar dolar” gibi sıra dışı bir meblağ anlamına gelir.

Bir kilisede ayinlere yardımcılık yapan bir insanken bir anda ticarete atılan John D. Rockefeller, kısa zamanda büyük bir ticari başarı göstererek simsarlık işine girdi. John D. Rockefeller ileri görüşüyle petrol sektörünün geleceği şekillendireceğini anladı ve kendisini insanlık tarihinin gelmiş geçmiş en zengin insanı yapacak olan bu sektöre bir komisyoncu olarak girdi. Yine çok kısa bir süre içerisinde büyük başarılar kazandığı petrol aracılığı işinde ilerleyerek, çelik ve çeşitli madencilik sektörlerinde de faaliyet göstermeye başladı.

1859 yılında daha 20 yaşındayken “Clark ve Rockefeller” isimli şirketi kurarak, savaş sonrası inanılmaz kar elde edecek şirketini geliştirmeye koyuldu. 1863 yılında petrolün yakın gelecekte dünya haritasını şekillendireceğinden emin olan John D. Rockefeller, ilk petrol rafinesini kurarak servetini genişletmeye başladı. Günümüzde “Rockefeller Ailesi” olarak anılan ve her zaman dünyanın en zenginleri listesine adını yazdırmayı başaran bireylerin yer aldığı ailenin belki de var olmasını sağlayan Standard Oil Company’i, 1870 yılında kardeşi William Rockefeller ile ortak olarak kurdu.

John D. Rockefeller kardeşi ile birlikte kurduğu Standard Oil Company ile Amerikan petrol sanayisini tekelleştirmek için yoğun bir uğraş verdi ve petrol taşımacılığı ihalelerinde en düşük fiyatları vererek de bu amacına ulaşmayı başardı. Rockefeller Ailesi 1900’lere kadar demiryollarını kullanarak taşıdığı petrolün rakip firmalar tarafından da aynı yollarla taşınmaması için demiryolu şirketine yüklü miktarda “tazminatlar” ödedi. Birkaç yıl içerisinde National Rafinery Association(Ulusal Rafineri İştiraki) organizasyonu kuran Rockefeller, böylece girdiği petrol taşımacılığı işinde 10 yıl gibi kısa bir süre içerisinde neredeyse tüm petrol rafinelerini kendi kontrolü altına almayı başardı.

Rockefeller Ailesi’nin yürüttüğü akılcı petrol politikaları tüm rakiplerinin kendileriyle aynı fiyatları vermesine neden olduğundan, kısa zamanda birçok rakip firma iflas etti ve böylece aile sektörde bir “tekel” haline dönüştü. 1890’lara gelindiğinde ABD’nin gerçek anlamda ilk milyonerlerinden biri haline gelen Rockefeller Ailesi, böylece adından dünya çapında söz ettirmeye başladı. 1910 yılında dünyanın en zengin insanı olan John D. Rockefeller ölümüne kadar halk arasında sahip olduğu kötü imajı düzeltmek için birçok hayır cemiyeti, üniversite ve bilimsel araştırma merkezi kurmuştur.