Olimpiyat oyunlarının tarihçesi

Dünya genelini kapsayan en geniş içerikli spor organizasyonu olan Olimpiyat oyunları veya kısaca Olimpiyatlar, her dört yılda bir yapılan ve dünyanın birçok farklı yerinden sporcuların ağırlandığı büyük bir spor olayıdır. Gerek kişiler gerekse de toplumlar arasındaki barış, kardeşlik, dayanışma ve hoşgörüyü simgeleyen Olimpiyatlar, dünyanın pek çok farklı bölgesinden gelen sporcuları dışında birçok televizyoncu ve gazetecinin de katılımı ile gerçekleşir. Günümüzde spor adına yapılan en büyük organizasyon olan ve tarihi binlerce yıl öncesine dayanan Olimpiyatlar, açılış töreninden madalya seremonisi ve kapanış törenine kadar dünya genelinde milyonlarca insanın yakından takip ettiği bir spor organizasyonudur.

19. yüzyılda Fransız asilzadeleri Pierre de Fredy ve Baron de Coubertin tarafından modern bir hale getirilene kadar Antik Yunan ile anılan Olimpiyatlar, tarihçilerin ve arkeologların incelemelerine göre M.Ö. 9. yüzyıldan beri düzenlenmektedir. Yaklaşık olarak 3 bin önce yapılan ilk Olimpiyatlar hakkında yapılan diğer tüm incelemelere rağmen oyunların ilk olarak ne zaman ve nerede başladığı kesin olarak bilinmemektedir. Halk arasında yayılan söylenceleri temel alan tarihçiler Olimpiyatların Olimpia Kralı Pelops’un ruhuna ithafen düzenlenmeye başlandığını düşünmektedir.

19. yüzyılın sonlarına doğru daha modern bir hale getirilen ve ilk etapta Avrupa coğrafyasında kabul gören Olimpiyatlar, ayrıca yaz ve kış mevsiminde yapılan sporlara göre de düzenlenmiştir. 1896 yılında ilk olarak düzenlenmeye başlanan “Yaz Olimpiyatları”, insanlık tarihinin yüz karası olan 1. ve 2. Dünya Savaşı dönemindeki kesintiler haricinde günümüze dek aralıksız olarak her dört yılda bir yapılmıştır. 1924 yılında kış sporları üzerine geliştirilen “Kış Olimpiyatları”, 1994 yılında alınan kararla Ya Olimpiyatlarından iki yıl sonra düzenlenmeye başlanmıştır. Böylece insanlar her iki yılda bir Olimpiyatları izleyebilmektedir.

1870 yılında yapılan Fransa-Almanya Savaşı da Olimpiyatların düzenlenmesi ve gelişmesi ile ilgili bir olaydır. Fransızların Almanlara yenilmesinin nedeni üzerine araştırmalar yapan Baron de Coubertin, Fransız toplumunun spor eğitimi almaması yüzünden savaşı kaybettiklerini ileri sürdü. Spor eğitimine daha çok yatırım yapılarak insanların sporla daha çok ilgilenmesini sağlamak isteyen Baron de Coubertin, böylece insanoğlunun savaşmaktansa spor dallarında rekabet etmeyi tercih edeceğini düşünüyordu. Bunun üzerine 23 Haziran 1894 tarihinde Coubertin önderliğinde ilk Uluslararası Olimpiyat Komitesi kuruldu. Komitede 13 ülkeden gelen toplam 79 temsili bulunuyordu.

Yapılan çalışmaların ardından ilk Olimpiyatların bu oyunların doğduğu yer olan Atina gerçekleştirilmesine karar verildi ve 1896 yılında gerçek anlamda ilk Olimpiyat Oyunları düzenlendi. 14 farklı ülkeden toplam 241 sporcunun katıldığı Atina Olimpiyatları son derece başarılı bir şekilde geçti ve birçok ülke vatandaşı bu spor organizasyonuna büyük ilgi gösterdi. Takip eden dönemde dünya çapında daha da yaygınlaşan Olimpiyatlar, günümüze dek on binlerce sporcunun mücadele ettiği ve ülkelerini temsil ettikleri dev spor organizasyonları haline geldi.