Karanlık korkusu ve nedenleri

karanlık korkusuModern psikoloji literatüründe “akluofobi” olarak geçen karanlık korkusu, diğer yüzlerce farklı fobi türünün büyük bir bölümünden farklı şekilde gelişebilir ve seyredebilir. Kişinin belirli bir unsurdan ölesiye ve kalıcı olarak korkması manasına gelen fobi, insanların herhangi bir mantıklı neden olmamasına karşın engellenemez bir koku haline kapılmasına neden olur. Karanlık korkusu kişinin çevresini görmeyecek kadar karanlık bir ortamda bulunması anında atak şeklinde seyretmekte ve birçok insan itiraf edemiyor olsa da çocuklar haricinde yetişkin bireylerde de görülebilmektedir. Unutulmamalıdır ki, insanoğlunun dünya hayatını algılamasını sağlayan 5 duyu organının belki de en işlevsel olanı görme olduğu için çevresini göremeyen her insan karanlıkta kendini tedirgin hisseder. Karanlıkta tedirginlik hissetme insani bir duygu olarak nitelendirilebilse de, bunun kişinin kendisini kaybedecek kadar yüksek bir korkuya dönüşmesi psikolojik açıdan da pek çok farklı sorunu peşi sıra getirir.

İnsanoğlunun en kuvvetli güdülerinden biri ve belki de en güçlüsü “hayatta kalmak” olduğu için kişinin çevreden gelen tehditleri algılamamasına sebep olan bir karanlık içinde kalması durumunda heyecanlanması, kısa süreli paniklemesi veya tedirginlik hissetmesi belirli bir aşamaya kadar normal kabul edilebilir. Karanlık korkusunda ise kişide olağanüstü bir panik ve korku duygusu saniyeler içinde gelişebilmektedir. Kişi varlığını tehdit altında hissedebileceği için ölümcül bir durumda olduğunu düşünerek saldırgan bir tutum dahi sergileyebilir. Karanlık gece saatlerinde iyi aydınlatılmamış her yerde kişi için bir tehdit olabileceği gibi bazen bir asansöre binmek dahi imkansız hale dönüşebilmektedir.

Karanlıkla karşılaşma ihtimalinin olduğu hemen her yerde kişinin bu mantık dışı bir korkuya kapılması da mümkün olduğundan, karanlık korkusu oldukça farklı şekillerde gelişebilir. Kişinin günlük hayatını muazzam derece olumsuz yönde etkileyebilecek bir rahatsızlık olan karanlık korkusu, muhakkak tedavi edilmesi gereken önemli bir psikolojik sorundur. Çocukluk yıllarında yaşanan oldukça karmaşık olaylar yıllar sonra kişide bu biçimde ortaya çıkabilmekte, bu nedenle de yardım için muhakkak uzman bir hekimden yardım istenmesi gerekmektedir. Yetişkinlerin kendi başına çözemeyeceği boyutlarda seyredebilen karanlık korkusu, çocukların da aileleri tarafından tedavi edilebilecek kadar basit bir problem değildir. Birçok farklı nedenden ötürü kaynaklanabilen ve bu nedenle de sorunun kaynağının saptanması için uzman bir doktordan yardım istenmesi gereken karanlık korkusu, doğru yaklaşımla üzerinden gelinebilecek bir psikolojik durumdur.