Kandaki maddeler ve görevleri

Genellikle bulmacalarda sorulduğunda “yaşamsal sıvı” olarak cevaplanan kan, aslında muazzam derece kompleks yapıya sahip olan bir sıvı; yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesini sağlayan bir ortamdır. Vücudun her yerini saran damar ağının içinde sürekli dolaşan bir sıvı olan kan; kan pulcukları, alyuvar ve akyuvarlardan oluşur. Kırmızı renkli olmasına rağmen deriye dışardan bakıldığında mavi renkte görülmesinin sebebi de derinin kırmızı renk spektrumunu absorbe etmesi ve deriden sadece mavi rengin geçebilmesidir. Modern tıpta kan ile ilgili incelemeleri yapan dala Hematoloji denir ve bu isim tıpkı tüm diğer bilim tabirleri gibi Latinceden gelmektedir. Zira Latince “hema” kelimesi kan manasına gelmektedir.

Her insanın vücut ağırlığının ortalama olarak %8’i kandan oluşmaktadır. Kanın yapısının %45’i kan hücrelerinden oluşmaktadır. Kan hücreleri dışında kalan ve yaklaşık olarak %92’i su olan sıvı ise “plazma” olarak adlandırılmaktadır. Plazma fazındaki elementlere ve birçok farklı mikroskobik yapıya ev sahipliği yapan kan, çok farklı organik ve inorganik maddelerin vücut içinde taşınmasını sağlar. Toplam kan miktarının neredeyse %55’ini oluşturan plazmanın içinde; laktik asit, ürik asit, çok çeşitli enzimler, antikorlar, kompleks yapılı hormonlar, karbonhidratlar, yağlar ve onlarca farklı aminoasit bulunur. Kanın yarıdan fazlasını oluşturan bu plazma yapı içinde ayrıca Demir, Potasyum, İyot, Sodyum gibi elementler de bulunmaktadır.

Kanın plazma yapısı içinde yer alan bu yüzlerce farklı madde, sürekli olarak vücudun hayati faaliyetleri yürütmeyi sürdürebilmesi için bir taşınma hali içindedir. Vücudun farklı organlarındaki dokuların içinde yer alan milyonlarca hücre, mikro düzeyli işlemler için binlerce farklı kimyasal yapıya ihtiyaç duyar. Hayati bir sıvı olan kan ise insan bedenindeki bu milyarlarca hücrenin faaliyetleri için gerekli olan maddelerin taşınmasını sağlar. Kan hücrelerin elektrokimyasal faaliyetlerinde gereksinim duyduğu maddeleri taşıdığı gibi aynı zamanda bu mikro dünyadaki gerçekleşen tüm işlemlerin ardında bıraktığı “yan ürünleri” de taşır. Kimyasal reaksiyonlar sonucu oluşan yan ürünlerin vücut için gereksiz ve zararlı olanlarının boşaltım sistemi vasıtasıyla vücut dışına atılması da yine kan sayesinde gerçekleşmektedir.

Albumin, Fibrinojen ve Globulin gibi proteinlerin bulunduğu kanın organik maddelerinin büyük bir bölümü plazma haldeki protein yapılardan meydana gelir. Kandaki maddelerin tamamı insan hayatı için önemli olsa da, bu protein yapılarının toplam kandaki oranı yaklaşık olarak %7 kadardır. Karaciğerde sentezlenen bu plazma proteinler vücudun neredeyse her yerinde görev alır ve birçok farklı yaşamsal faaliyetin olması gerektiği gibi devam etmesini sağlar. Kanın plazma dışında kalan yani diğer %45’lik bölümü ise kan hücreleridir. Eritrosit, Trombosit ve Lökosit olarak isimlendirilen bu kan hücreleri, çok küçük bir yapıya sahip olduğu için en ince kılcal damarlardan dahi kolayca geçebilmektedir.