Göz tansiyonu tedavisi

Göz tansiyonu hastalığı üzerinde uzun yıllardır yapılan tüm bilimsel araştırmalara rağmen, hastalığın temel sebebi maalesef hala bulunulamamıştır. Ancak bilim adamları; bazı insanların ebeveynlerinden aldıkları genler yüzünden, doğuştan göz tansiyonu hastalığına yatkın olduğunu saptamışlardır. Hastalığın esas nedeni tam olarak bilinmediği için göz tansiyonunu tamamen tedavi edebilecek bir ilaç ya da uygulama da yoktur. İstatistiksel olarak dünya üzerinde yaşayan insanların %2-3’ünde görülen bu rahatsızlığın %90’ı, ilerleyen yaşa bağlı kronik göz tansiyonudur. Bu tür kronik göz tansiyonu tedavisinde göz doktorları, ilk olarak göz içi basıncını düşürmek için kullanılan göz damlalarını tavsiye etmektedir.

Göz tansiyonu tedavisinde göz doktorları tarafından uygulanan ve hastaların göz tansiyonunu çok acil bir şekilde düşürmek için kullanılan cerrahi müdahaleler de vardır. Temel olarak cerrahi müdahale; gözün dış katmanı olan İris tabakasında küçük bir kanal açılarak, göz içerisindeki sıvının buradan dışarı akmasının sağlanmasıdır. Böylece göz içerisinde birikme nedeni ile oluşan yüksek basınç, hızlı bir şekilde düşürülür ve göz sinirlerinin işlevi rahat bir şekilde sürdürmesi sağlanır. Gelişen teknolojinin tıp bilimine sunduğu imkanlar neticesinde artık bu tür cerrahi operasyonların yerini lazer ışınları ile göz tansiyonu operasyonları almaktadır.

Lazer ışınları ile göz tansiyonu tedavisi son 10 yıl içerisinde tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de oldukça yaygın bir hale gelmiştir. Gözün İris tabakası üzerine doğrudan verilen lazer ışınları, bu bölgede yüksek bir ısı oluşmasına neden olur. Böylece göz içerisine çok ince bir kanal açılarak, göz sıvısının bu kanaldan dışarıya akması sağlanır. Lazerle göz tansiyonu tedavisi cerrahi müdahalelere göre çok daha hızlı, acısız ve pratik bir uygulamadır. Hastanın cerrahi operasyon sonrası karşılaşabileceği komplikasyonlar neredeyse sıfıra indirilmektedir. Hasta lazer ile göz tansiyonu operasyonu geçirdikten çok kısa süre sonra ayağa kalabilir ve günlük yaşantısına devam edebilmektedir.

Göz tansiyonu tedavisinde kullanılan cerrahi müdahaleler ya da lazer ışınları ile uygulanan operasyonlar, hastalığın en ciddi olduğu ani basınç yükselmelerinde uygulanmaktadır. Bu tür ani göz tansiyonu yükselmeleri hastaların %5’lik bir kesiminde görülmektedir ancak hastalık çok hızlı geliştiği için hekimin biran önce müdahale etmesi son derece gereklidir. Göz sinirleri üzerinde oluşan ani basınç yükselmesi nedeni ile hastalarda kalıcı körlük dahi görülebilmektedir. Göz sinirleri işlevlerini tamamen yitirdikten sonra ne yazık ki bu durumun herhangi bir tedavisi yoktur. Göz tansiyonu belirtileri hastaların fark edemeyeceği kadar yavaş geliştiğinden, her insanın düzenli olarak göz tansiyonunu ölçtürmesi ve hastalığın erken aşamalarda fark edilmesini sağlamaya özen göstermesi gereklidir. Böylece göz tansiyonu erken aşamalarda basit bir göz damlası kullanılarak kontrol altına alınabilir ve ciddi görme sorunlarının önüne geçilir.