Geçinemiyorum diyorsanız, okuyunuz!

Neredeyse herkes hayatından memnun değil ve çalışmasının sonucundan aldığı paradan memnun değil. Gerçektenden 12 saat kötü artlar altında çalıştıktan sonra, 1270 lira maaş almanın pekte doyurucu bir şey olmadığı açık. Ama alternatif üretemiyorsanız, bu durumu çekmeye ve hayatınızı kötü şartlar altında yaşamaya devam etmek durumundasınız. Ne 2cd03dbkadar şikayet ederseniz edin, eğer hayatınızı değiştirecek cesareti gösteremiyorsanız, 1270 lira için kötü şartlardan şikayet etmek yerine, sizin yerinizde olmayanların çektiklerini düşünerek, “kanaat” ve “şükür” içerisinde hayat mutluluğunuzu temin etmeye muvaffak olabilirsiniz.

Ama, hayatınızı değiştirecek enerjiye sahipseniz, reçeteyi hazırlamaya başlayın. Bunun için cesaretinizin az veya hiç olmaması, sizi de kanaat ve şükür içerisinde hayatın mutluluğu yakalamaya sürükleyecektir. Bunun kötü olduğunu söylediğimi sanmayın, her nerde ve ne şekilde olursanız, tatmin olmak ve hayat kalitenizi arttırmak için şükür etmek durumundasınız. Durumunuzdan memnun olmayıp değiştirmek gücüne ve kudretine sahipseniz, bulunduğunuz mevkini kötü şartlarına şükür ve sabır değil, muhalefet ederek fıtratınızda saklı olan gücü, yani mükemmele ulaşma isteğini elde etmek için koşabilirsiniz.

Ama nasıl?

Öncelikle hayatınızda neden hoşlanmadığınızı yazın. Daha sonra ne olsa hayatınızın daha hoş ve güzel olacağından dolu dolu bahsedin. Burada rakamlara odaklı bir yazı değil, bilgiye, donanıma, kültüre, eğitime dayalı yazılar yazmanız gerekiyor. Yani “Param olsa mutlu olurum” değil “Şu konularda bilgili olsam, şunu yapabilirdim” şeklinde olmalı. Bilgi ekonomisinde para kazanmanın altın kuralı budur. Araştırma, geliştirme, okuma, dinleme, anlama ve sonuç çıkarma. Hayattaki problemleri belirleyip, sorunları çözücü bir kimliğe ve karaktere bürünmeniz, ilk girişiminiz ve hayatta daha kazançlı işleri elde etmeniz için donanımlı bir fert olmanızı sağlar. Eğer, kendinize kazandıracağınız bilgi, tecrübe ve nitelik olmadığını düşünüyorsanız, bulunduğunuz yerin kıymetini bilin, yeter!