Döviz kuru sistemleri

1970’lere kadar dünya genelinde tüm ülkeler sabit ve esnek döviz kuru olmak üzere iki farklı döviz kuru sistemini benimsemiştir. Kapalı ekonomilerde dolar kurunu kontrol altında tutmak için uygulanan sabit döviz kuru sistemi, giderek daha küresel bir kimliğe bürünen kapital dünya ekonomilerinin gerisinde kalmaya başlamıştı. 1973 yılında Japonya ve bazı Avrupa ülkeleri önderliğinde geçilen esnek döviz kuru sistemi, dolar kurunun piyasanın tepkisine göre esnek bırakıldığı bir yapıya sahipti. Kısa süre içinde dünya genelinde sabit döviz kuru sisteminden vazgeçilmiş ve yerine esnek döviz kuru sistemine geçilmiştir. Küçük ölçekli ekonomilere sahip olan ülkelerin benimsediği sabit döviz kuru sistemi ile kıyaslanmayacak kadar çok avantaja sahip olan esnek döviz kuru sistemi, milli ekonomilerin elde ettiğinden çok daha fazla gelir imkanı sağlamıştır.

Telekomünikasyon alanı başta olmak üzere birçok sektörün modern teknoloji sayesinde hızlı bir gelişim süreci yaşadığı 1980’lerde milli ekonomilerin korunmasına yönelik sabit döviz kuru sistemi çağın gerisinde kalmaya başlamıştır. Modern teknolojiler ile haberleşmenin saniyeler içinde gerçekleşmesi dolar kurunun kontrol altında tutulmasını daha da zor bir hale getirdiğinden, çoğu ülke esnek döviz kuru sistemine geçmek zorunda kalmıştır. Ancak esnek döviz kuru sistemini benimseyen tüm ülkeler kısa süre içinde dünya çapında meydana gelen iki petrol kriziyle oldukça güç durumda kalmıştır. Bilanço artışlarının muazzam derece yaşandığı bu kriz dönemlerinde dalgalı bir seyir izleyen döviz kuru ancak orta vadede kendini toplayabilmiştir.

Döviz kuru sistemlerine yönelik analizlerin yapıldığı bu dönemde IMF(Uluslararası Para Fonu) üyesi ülkeler, kendi içlerinde yaşanan döviz kuru dalgalanmalarına karşı bizzat çözümler üretmiştir. Altının bu dönemde satın alma değerini kaybetmesi ile piyasalarda dövize olan talep artmış ve böylece esnek döviz kuru sistemlerinin benimsendiği piyasalarda kar oranları artmıştır. Döviz kurunun sürekli olarak dalgalandığı ve çok değişken bir yapıya sahip olduğu esnek döviz kuru sistemlerinde yatırımcılar bu dalgalanmalardan büyük oranlarda kar elde etme imkanına sahip olmuştur.

Esnek döviz kuru sistemlerinde doların sürekli olarak dalgalanması kısa vadede yatırımcılara “hızlı ve büyük miktarda kazanç” imkanı sağlasa da, uzun vadede ülke ekonomileri için son derece olumsuz şartların oluşmasına neden olmuştur. Batı Avrupa coğrafyasında yer alan ülkeler esnek döviz kurunun dalgalanmalarından kendilerini korumak için uzun vadeli projeler geliştirmiş ve sonuç olarak da ortaya Avrupa Para Sistemi çıkmıştır. Avrupa ülkelerinin Avrupa Para Sistemi ile kendilerine uzun vadede sabit ve kontrol edilebilir bir piyasa oluşturmaya çalışmaları, uluslararası piyasalarda yeni kar imkanlarının oluşmasını sağlamıştır. Avrupa Döviz Kuru Birliği’nin kurulmasının ardından 1979 yılında Avrupa Para Sistemi yürürlüğe girmiştir. Döviz kuru sistemlerinin kısa, orta ve uzun vadede etkileri üzerine günümüzde çalışmalar hala sürmektedir.

Rahnansaika