Aynada görüntü oluşumu

Cilalı bir yüzey alanına sahip olduğu için ışığın neredeyse tamamını “düzgün bir biçimde” yansıtan aynalar yüzyıllardır insanoğlu tarafından kullanılmaktadır. Kesin olarak aynanın ne zaman ve kim tarafından icat edildiği bilinmese de, kullanılan ilk aynaların parlak yüzeyli metaller olduğu bilinmektedir. Daha sonraki dönemde metallerin parlatılması sonucu daha net görüntü veren aynalar elde edilmiş ve son olarak da camın bu iş için ideal madde olduğu keşfedilmiştir. Cam levhaların “Cıva” ile kaplanması sonucunda elde edilen aynaların kusursuza yakın görüntü vermesiyle camın kaplanması üzerine çalışmalar yapılmıştır. Günümüzde üretilen aynalar ise gümüş tabakası sırlanarak ya da alüminyum kaplanarak yapılır. Arzu edildiği halde cam bir levhanın yüzeyini altın ya da platin ile kaplayarak dahi oldukça ayna yapılabilir.

Düz, küresel ve parabolik olmak üzere üç farklı ayna tipi bulunmaktadır. Adından da anlaşılabileceği gibi düz aynaların yansıtıcı ön yüzeyi düzdür. Düz aynada görüntü oluşumu; cisimden gelen ışınların aynada yansıması ve yansıyan bu ışınların da uzantılarının kesişmesi ile oluşur. Görüntü, cisimden çıkarak aynaya ulaşan ve buradan yansıyarak ışınların uzantısının kesiştiği noktada oluşmaktadır. Düz aynalarda oluşan görüntülere “sanal görüntü” denmektedir. Şayet yansıyan ışık kendi izdüşümü ile kesişiyorsa, oluşan görüntü “gerçek görüntü” olarak adlandırılmaktadır.

Tümsek ve çukur olarak iki farklı tipi bulunan küresel aynalarda cismin görüntü oluşumu daha farklıdır. Çukur aynalarda cisim aynanın dış tarafına ne kadar yakınsa, oluşan görüntü de o kadar küçülür. Çukur aynada oluşan görüntü “ters ve gerçek” bir görüntüdür. Cismin aynanın merkezinde olması halinde görüntü ters, cisimden daha büyük ve ters olmaktadır. Yansıtıcı bir yüzeye sahip olan tümsek aynalarda ise cismin görüntüsü her zaman cisimden daha küçük ve sanaldır. Düz ve cisimden daha küçük görüntü, cisim aynanın tepe noktasına vardığında cisimle aynı boyuta ulaşır.

Özel bir şekle sahip olan parabolik aynalarda görüntü aynanın tasarlanış biçimine göre tek bir noktada odak oluşması sağlanabilir. Işığı yakalayarak tek bir noktaya yönlendiren parabolik aynalar, odak noktasından dışa ışık verecek biçimde de tasarlanabilir. Günümüzde otomobillerde kullanılan farlar ve el fenerlerinde parabolik aynalar geri yansıtıcı olarak kullanılmaktadır. Görüntünün çok daha net olabilmesi için son derece ince bir şekilde yapılan parabolik aynalar bilindiği kadarıyla ilk olarak Isaac Newton tarafından 17. yüzyılda kullanılmıştır.

Görüldüğü üzere aynada görüntü oluşumu kullanılan aynanın türüne göre belirlenmektedir. Görüntünün cisimden büyük ya da küçük, gerçek ya da sanal, ters ya da düz olması, kullanılan aynanın düz, küresel ya da parabolik olmasına göre değişmektedir.

Rahnansaika