Ateizm hakkında

Ateizm, tüm dinleri reddeden bir felsefi akım olarak bilinir ancak ateizm asıl olarak dinleri değil, yaratıcıyı reddeder. Dolayısıyla bir yaratıcıya tapma müessesesi olarak görülen ateizmisareti2dinlerin ateizm literatüründe yeri bile yoktur. Yaratıcı inancının olmadığı bir felsefi akımda tapınma işlevinin yerine nasıl ve ne şekilde getirileceğini açıklayan dine elbette yer olamaz. Ateistler bu görüşleri ile kendi düşüncelerine yakın gibi duran deist düşünceden ayrılır. Çünkü deist felsefe de bir yaratıcı inancı olsa da, dine inanma yoktur.

Sadece ateizm deist düşüncelerden değil, yaratıcı konusunda farklı görüşleri olan teizm’den, yaratıcıyı evrenle bütünleştirmiş olan panteizm’den, yaratıcıyı hem evrenin içerisinde bir güç hem de onu aşkın kutsal bir kudret olarak gören panenteizm’den, ayrıca yaratıcı vardır veya yoktur gibi kanaatlerin asla bilinemeyeceğinden dolayı görüş bildirmekten uzak duran agnostizm’den, yaratıcıyı kesin bir dille reddetmesiyle ayrılır.

Ateizm, tüm metafizik kurallarını bir hayal mahsulü, insanların oluşturduğu bir müessese olarak görür. Maddecilik olan ateizm, beş duyu organıyla test edilemeyen her türlü metafizik olayları reddeder. Yaratıcı veya dinleri insanları yönetmek için uydurulmuş bir müessese, insanları çıkarları amaçlarında örgütlemeyi düşünen kimselerce kurulan bir çıkar işletmesi olarak görür. Bu şekilde bakıldığında komünizm de bir nevi ateistlik demektir. Çünkü bu düşünceyi kuran kimselerce din insanların afyonu olarak nitelendirilmiştir. Yani din, insanları uyuşturan, haklarını arayamayacak bir insan kılan, dünyada ki yaşamlarını kısıtlayan bir şekilde tarif edilir.

Tüm bu düşünceler yaratıcının olduğuna veya olmadığına farklı bir takım gözle bakarak kanaatlere ulaşsalar da, insanın tesadüfler silsilesine muhatap kalarak yaratılamayacağı düşüncesine bilimsel olarak da varıldı. Ancak bilimi kendi zanlarına hizmet ettiği sürece kale alan ateist düşünce sahipleri, tersi bir durum vaki olduğunda aklı esas alan bilimi de kabul etmiyorlar. Böylece durumun hakikate ulaşmak değil, bağcı dövmek olduğunu anlıyoruz.