Amazon kadınları ve özellikleri

Yunan mitolojisinde oldukça önemli bir figür olan Amazonlar, tamamı kadınlardan oluşan son derece yetenekli ve baskın bir savaşçı toplumdur. Günümüzde popüler kültürün birçok farklı alanda esinlendiği bir ulus olan Amazonlar binlerce yıl öncesinde tarih perdesine çıkmış ve “Tarihin Babası” olarak isimlendirilen Heredot’un dahi adını andığı bir toplum olmuştur. Tarihçi Heredot Amazon kadınlarının Sarmatya’nın sınırlarında yaşayan savaşçı bir kavim olduğundan bahsetmiştir. Amazonların en güçlü kraliçelerinden biri ve belki de en güçlüsü olan Penthesilea, son döneminde popüler filmleri arasında yer alan Truva filmi sayesinde dünyanın ilgisini çeken Truva Savaşları’na bizzat katılmış ve bu tarihi olayda Amazon kadınlarının da var olmasını sağlamıştır.

Antik Yunan toplumunda önemli figürler olan Amazon kadınları, birçok farklı efsanede adından söz edilen bir ulustur. Bu dönemde Amazon kadınlarının Yunan askerleriyle savaştığını tasvir eden birçok resim ve heykel yapılmıştır. Helenistik Dönem boyunca gerek Yunan toplumunda gerekse de Ön Asya toplumlarında Amazon kadınlarından birçok farklı şekilde bahsedilmiştir. Amazonların yaptığı saldırılar hakkında gerek yazılı kaynaklarda gerekse de sözlü aktarılan mitolojik hikayelerde çok detaylı tasvirler yapılmaktadır. Özellikle Antik Çağ süresinde var olmuş birçok toplumun tarihinde Amazon kadınlarından bahsedilmektedir. Nitekim günümüzde de “Amazon” kelimesi bu ulusun güçlü figürleri olan kadın savaşçılarla eşanlamlı olarak kullanılan bir tabir haline dönüşmüştür.

Amazon kelimesinin kesin olarak hangi dilden türediği bilinmese de, dil dilimciler kelimenin büyük bir ihtimal ile Farsçada “savaşçılar” manasına gelen hamazan tabirinden türediğini düşünmektedir. Ayrıca Klasik Yunan edebiyatında kullanılan “mazos” kelimesi göğüssüz manasına geldiğinden, amazon kadınlarının kullandıkları kollarının olduğu taraftaki göğüslerini kestiğine inanılmıştır. Amazon kadınlarının savaş esnasında rahat bir biçimde yay, mızrak ve kılıç kullanabilmek için bir göğüslerini kestiğine dair inanış, günümüze dek süre gelmiş ve hala toplum genelinde bu şekilde kabullenmeye devam edilmektedir. Bu döneme ait yazılı eserlerde Amazon kadınlarının tek göğüslü olduğuna dair kesin bilgiler olmamasına ve resim ile heykellerde bu şekilde kesin bir tasvir görülmemesine rağmen hala bazı bilim insanları bu görüşü savunmaktadır.

Eski Yunan medeniyetine ait mezarlar incelendiğinde Amazon kadınlarına ait pek çok anıt mezar olduğu görülmüştür. Ayrıca Chaeronea, Atina, Megara ve Teselya gibi kentlerde de Amazon kadınlarının tasvir edildiği birçok farklı anıt mezar ve heykel bulunmuştur. Ayrıca ülkemizin en önemli tarihi alanlarından biri olan Efes’teki Yunan bakirelerinin yılda bir defa Amazon kadınlarını anmak ve şereflendirmek için silah kuşanarak dans ettikleri de söylenmektedir.

Rahnansaika