Altın oran sayısı

Son yıllarda özellikle popüler kültürün beslendiği bir malzeme haline dönüşen “altın oran”, başta matematik bilimi olmak üzere bazı sanat dallarında kullanılan bir oran bağlantısıdır. Bilimsel bir bakış açısı ile yaklaşıldığında altın oranın aslında matematik ve geometri de zaten ezelden beri var olduğu anlaşılır ancak insanoğlunun bu ilginç oranı ne zaman bulduğu kesin olarak bilinmemektedir. Bazı bilim insanları altın oranın bilinen insanlık tarihi boyunca birden çok defa keşfedilmiş olabileceğini düşünmektedir. Arkeologların yaptığı çalışmalar sonucu ortaya çıkan bulgular, Eski Mısırlılar ve Yunanlılar tarafından bu matematiğin en dikkat çeken oranının keşfedilmiş olduğunu ortaya çıkarmaktadır. Matematiksel olarak tanımlamak gerekirse altın oran; bir bütünün parçaları arasında görülen ve söz konusu uyum olduğunda ideal boyutları verdiği “düşünülen” sayısal bir orandır.

Altın oranı daha detaylı bir biçimde anlatmak için basit bir doğru örneği vermek en uygun yol olarak görülmüştür. A ve B noktalarının birleştirilmesi ile oluşturulan bir AB doğrusu üzerinde altın oranı açıklamak gerekirse, bu AB doğrusu belirli bir C noktasından bölmek gerekir. Ancak altın oranı bulmak için AB doğrusunu öyle bir C noktasından bölünmesi gerekir ki, yeni oluşan AC doğrusunun CB doğrusuna oranı ile CB doğrusunun AB doğrusuna oranı eşit olsun. Yani bir başka değişle C noktası ile AB doğrusunun bölünmesinden sonra oluşan küçük parçanın büyük parçaya oranı ile büyük parçanın tüm doğruya(AB) olan oranı birbirine eşit olduğunda altın oran bulunmuş demektir.

Matematik biliminde altın oran sayısı irrasyonel bir sayı olarak kabul edilir ve “Fi” şeklinde okunan “Φ” sembolü ile gösterilir. Kısaca “1,618” olarak ifade edilen altın oran sayısı, virgülden sonra sıralı bir biçimde tekrar eden herhangi bir düzene sahip değildir. Tıpkı “Pi” sayısı gibi irrasyonel bir sayı olan altın oran sayısı yani Fi, dünyanın 7 harikasından biri olan ve günümüze dek yıkılmadan kalmayı başaran tek harika olan Keops Piramidi’nin de inşasında kullanılmıştır. İtalyan bir matematikçi olan ve bilim tarihinin gerçek manada dahi isimlerinden biri olan Leonardo Fibonacci tarafından altın oran sayısı hakkında geniş içerikli çalışmalar yapılmış ve Fibonacci sayesinde bu ilgi çeken oran Avrupalı bilim insanları arasında popüler hale gelmiştir.

Fibonacci’nin de aralarında bulunduğu pek çok matematikçi altın oran üzerine çalışmalar yapsa da, bu ilginç oranın ve sayının genel kullanımına dair kesin bir sonuç bulunamamıştır. Fibonacci Sayıları olarak bilinen ardışık sayısı dizisi, altın oranla ilişkisi sebebiyle günümüze dek pek çok matematikçinin ilgisini çekmiştir. 1970 yılında Roger Penrose, birçok bilim insanının “imkansız” olarak nitelendirdiği yüzeyin beşli simetriyle katlanmasını da altın oran kullanarak bulmuştur.