Alkatraz Hapisanesi

Amerika Birleşik Devletleri’ndeki San Francisco kentinde yer alan Alkatraz Adası tarih boyunca farklı şekillerde kullanılmış olsa da, bu adayı dünya çapında meşhur yapan özelliği hiç şüphe yok ki hapisane olarak hizmet vermesidir. San Francisco Körfezi’nde yer alan Alkatraz Adası sahile yaklaşık olarak 2,5 kilometre mesafede olduğundan, hapishane olarak ideal bir konuma sahiptir. Toplamda 9 hektarlık bir alan kaplayan Akatraz Adası, filmlere ve romanlara konu olan cezaevi hizmetini 1861 ile 1963 yılları arasında vermiştir. Yalnızca ABD’nin değil tüm dünyanın en ünlü hapishanelerinden biri olan Alkatraz Hapisanesi 1963 yılından sonra emekliye ayrılmış ve ada sonraki yıllarda turistlere hizmet veren bir tarihi bir müze gezi noktası haline gelmiştir.

İspanya Krallığı’nın dünya çapında yürüttüğü sömürgecilik faaliyetlerinin en önemli ve yoğun merkezi olan Kuzey Amerika, uzun süre boyunca İspanyolların elinde kaldığından Alkatraz Adası da önceleri İspanyollar tarafından kullanılmaktaydı. İspanya Krallığı’nın yönetimi altında bulunan Alkatraz Adası o dönemde Pelikanlar Adası(La Isla de Los Alcatraces) olarak isimlendirilmişti. Pelikanların uğrak noktası olduğu kadar San Francisco Körfezi’nde stratejik de bir konumu bulunan Alkatraz Adası, İspanya Krallığı için önemli bir noktaydı. 1868 yılından itibaren ABD yönetimine geçen Alcatraz Adası, San Francisco şehrinin savunması olarak askeri bir üs olarak kullanılmıştır. Zira adanın gelecek yıllarda kazanacağı ün de, bu yılda yapımına başlanan hapishane ile olacaktır.

ABD yönetiminin yerel isyancıları ve hainleri hapsetmek için Alcatraz Adası üzerine bir hapisane yapması ile başlayan Alcatraz Hapishanesi macerası, 1963 yılında cezaevinin emekliye ayrılmasına kadar sürmüştür. Kısa süre içinde hapishane olarak ideal bir yer haline gelen Alcatraz Adası üzerinde ek binalar yapılmaya başlandı ve Alcatraz Hapishanesi’nin kapasitesi büyük oranda arttırıldı. “Kaçılması imkansız” olarak tanımlanan Alcatraz Hapishanesi mahkumların gerek içinde bulunduğu sert koşulları gerekse de kaçmanın mümkün olmaması nedeniyle yerel halk tarafından “The Rock” yani kaya olarak isimlendirildi. Al Capone’den Doc Barker’a, Makineli Tüfek George Kelly’den Alcatraz Kuşçusu Robert Stroud’a birçok ünlü suçluya ev sahipliği yapan Alcatraz Hapishanesi böylece adından dünya çapında söz ettirmeyi başardı.

Federal bir mahkum olan Robert Franklin Stroud’un hayatını anlatan meşhur “Alcatraz Kuşçusu” filmi ise adanın daha da ünlenmesine neden oldu. Ayrıca ABD genelinde bir döneme damgasını vuran ünlü televizyon dizi Bonnie ve Clyde’ın da şoförü olan Floyd Hamilton da, Alcatraz Hapishanesi’nin ünlü mahkumları arasında yer almaktaydı. Alcatraz Hapishanesi’ndeki tüm mahkumlar, cezaevine giriş tarihlerine göre verilen numaralar ile çağrılmaktaydı. Alcatraz Hapisanesi’nde isimlerin yerine numaraların kullanılması dışında yalnızca mahkumların temel ihtiyaçları karşılanmaktaydı. Cezaevinden çok bir “esir kampına” benzeyen Alcatraz Hapishanesi tarihi boyunca 14 adet “başarısız” kaçma girişime sahne olmuştur ancak 5 kişi de bu kaçılması imkansız denen yerden çıkmayı başarmıştır. Tarihi boyunca halka kaçılması imkansız olarak lanse edilen Alcatraz Hapishanesi’nden son olarak 1962 yılında kaçan Frank ve John Clarence kardeşlerin bulunamaması, bu efsanevi hapishanenin de kapatılması neden olmuştur. Frank ve John Clarence kardeşlere ne olduğu bugün dahi bilinmemektedir…

Rahnansaika